Sami Baydar’a
sırası gelmemişken böyle şeylerin
anlamını kurulmuş bir ağacın damarında bulmak
basit makinelerden yıkım aracı yapıp kurtuluşu icat etmekle
kurtuluş parkında hayat var olduğuna inanmak
yani böylesi kendiliğinden gelecektir elbet
duvarsız odaların içinden geçebileceğimiz imkanıyla arandı
tüm ilkbilim derslerinde
aramakın kendisiyle sapıklık ifşa olunur
bunu söylemek isteyemedi başsız köpek resimleri
1793 senesinde düş görmenin yasaklanmasından kaynaklanan kansızlık
acıbirson umudu doğurmuştu yıllar sonra
bir matematikçi doğup bir kralın başı yerde iken
çok okumuşların evlere doldurduğu naylon çiçeklerdi işçiler
karşı çıkıldığında al sana her şeyi bilen erkek
her senfoniye eşlik edebilecek beyaz trompet
mezbahadan alınan ses kayıtlarıyla yazılan buzlu içecek şarkıları
hava alma imkanı bile verilemeyen milenyum mimarisinde
yaşanacaktır elbette elektrikli bir halk açlığı
müziğimizde gülme sesi kesilene dek
şair bir solaryumda kan rengine bürünmekte ısrar ediyor
yersiz yurtsuz olabilseydim toprak reformu sonucunda
tüm yerli yurtluları almak isteyecektim yanıma
tırnak makasıyla koparıp bir pisliği
mürekkep akıtan her şeyin ağzını kapatabilmeyi dileyecektim
şimdi 21. yy’da kitapların en çok satıldığı
şizofreniden ölmemiş ama insan olmaktan ölmüş
çiçeklerden ve kuşlardan utanıp bi odaya kilit koymayı bile unutmamış
sanatımızla süslemeyi unuttuğumuz şairler geldi aklıma
kuşlar, hep kuşlar
kanatları çekilmeden ölen…
* Hacı Şair Dergisi, Plaka 51, Kasım 2012 Yayınları, "Sami Baydar Anısına" bölümünden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder