28 Eylül 2013 Cumartesi

Sami Baydar Öldü mü? / İsmail Aslan *

          İnsan yakınında olanın ya da olduğuna inandığının ölümüne eğilemiyor. O, “ölmek” dışında her şey olabilir; ama ölemez gibi. Sanırım bu yüzden ölüm bende yaşamdan daha da anlamsız. Günlerdir Sami Baydar’ın ölümüne dair ne söyleyebilirim diye düşünüyorum. Bir sessizliğe nasıl başlayabilir insan, diye sormak daha yerindedir belki. Dahası ölmüş olanı yaşadıklarıyla anlatmaya çalışmanın ona haksızlık olduğunu düşünüyorum. İnsanı ölümüyle kavramak yaşamdan yola çıkarak ulaşılabilecek bir şey değil. Bu noktada sessizliğe inanıyorum. Zamanın sağaltıcı tarafı sessizlikten daha güçlü olmasa gerek. Belki hiçbir kitapta da “Çiçek Dünyalar” kitabıyla olduğum kadar sessiz değildim. 7 yıl olmuş. 7 yıl evvel kitabı elime nasıl bir merakla almışsam hala aynı merakla açıyor ve birkaç şiir okuyup kapatıyorum. “Varla Yok Arasında” ve “Nicholas’ın Portresi” kitaplarıyla da hep aynı dinginlikle kendini okutan şiirlere kapıyı aralamıştım.

           Sami Baydar’ın ölüm haberini ölümünden iki gün sonra aldım. Gariplik; ölüm haberinin iki gün gecikmeli olarak bana ulaşmasının, yaşamıyla sessizliğe inanmış olduğunu düşündüğüm bu büyük şairin ölümüyle de aynı sessizliği devam ettirdiği duygusuna kapılmış olmamdaydı. Etrafımda onu bilen kimseler yoktu; fakat bu haberi aldığımda aynı masada oturduğum arkadaşlara sorduğum soru şuydu: Sami Baydar öldü mü? Onların kayıtsızlığıyla bir başka konuya geçmemiz sanırım iki dakika sürmedi:

“yaşam iki dakika içinde 
anlamadığım şeyleri yok edecek.”



Uzun Tamam


                                                             Sami Baydar’ın Sessiz Anısına


Hangi açıdan devrilecek bir ağaç
Bir ağaç sevgilinin ellerinden daha yumuşadı
Ben daha katı yürüdüm omuzlarım belli bir açıda

Çünkü berberler saçları keserken
Saç sessizce düşer omuzlardan
Öyle düştüm alnım çatlamışsa hata
Benim şu defterden yazdığım son cümledeydi:

Seni nasıl sevdiğimi bilsen
geçip bir köşede utanırsın

Utanıp sarı kapaklı bir kitabın çiçeğine su verirsin
Böyle devrildi her şey
Her şey devrildiğinde müziğin altında kalmıştım

Sanırım yine de, sessizliği temiz tutmalı.


Hacı Şair Dergisi, Plaka 51, Kasım 2012 Yayınları, "Sami Baydar Anısına" bölümünden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder